İhraç yükü taşırken günlerce sırada bekleyen TIR şoförleri, sorunlarına çözüm istiyor

TÜRKİYE’den yükledikleri ihraç eserlerini Avrupa’nın çeşitli ülkelerine götürmek için yola çıkan TIR’lar, Bulgaristan’a açılan Hamzabeyli Hudut Kapısı’nda 20 kilometre kadarlik kuyruk oluşturdu.

TÜRKİYE’den yükledikleri ihraç eserlerini Avrupa’nın çeşitli ülkelerine götürmek için yola çıkan TIR’lar, Bulgaristan‘a açılan Hamzabeyli Hudut Kapısı’nda 20 kilometre kadarlik kuyruk oluşturdu. TIR sürücüleri, bilhassa Hamzabeyli’de gereksinimlerini karşılayacak tesis yapılmasını ve yasa dışı yollardan Avrupa’ya gitmek isteyen kaçakların brandaları keserek araçlarına gizlice binmesinin önlenmesi için kontrollerin artırılmasını istedi.

Avrupa ülkelerine ihraç yükü taşıyan TIR’lar, Edirne’den Bulgaristan‘a açılan Hamzabeyli Hudut Kapısı’nda uzun kuyruklar oluşturdu. Hafta sonunda 35 kilometre kadaryi bulan kuyruk, dün 20 kilometre kadarye kadar düştü. Kapıkule Hudut Kapısı’nda ise yol boyunca bulunan TIR parklarında, 2 binden fazla araç, çıkış yapmak için bekliyor. Şoförler, konaklama ve yemek üzere tüm muhtaçlıklarını TIR parklarında karşılıyor.

Hamzabeyli Hudut Kapısı’nda çıkış için geceleri vakit zaman sıfırın altına düşen havada 3 gündür sıra bekleyen şoförler, park ve tesis yapılmasını, ayrıyeten Avrupa’ya gitmek için brandaları keserek araçlarına gizlice binen kaçakların önlenmesi için kontrollerin artırılmasını istedi.’3 GÜNDÜR KUYRUKTA BEKLİYORUM’Fransa’ya dokuma gereci taşıyan Aydın Uzunkaya, “Yıllardır bu yollardan gidip geliyoruz lakin bugüne kadar bu türlü sıra görmedik. Yetkililere sesleniyorum, lütfen bizi mağdur durumda bırakmasınlar. Cumartesi günü 38 kilometre kadarden kuyruğa girdim önümde hala 8 kilometre kadar kuyruk var. Yani 3 gündür çıkış yapmak için burada bekliyorum. Burada değerli ölçüde problemlerimizden bir tanesi gereksinimlerimizi gidereceğimiz tuvaletlerin olmayışı. Seyyar da olsa buraya tuvalet koyulmasını istiyoruz. Burada çöp bidonları istiyoruz. Ortalık çöpten geçilmiyor. Geceleri buralar çok karanlık oluyor ve bu yüzden mülteciler otomobillerimize gizlice biniyor” dedi.’MÜLTECİLER SOPA VE TAŞ ATARAK BİZE SALDIRIYOR’Araçlarına gizlice binen kaçaklar nedeniyle sıkıntı durumda kaldıklarını, müdahale etmek istediklerinde ise sopa ve taşla taarruza uğradıklarını söyleyen Uzunkaya, “Ellerinde sopa var, taş atıyorlar. Otomobillerimizden inmeye korkuyoruz. Yemek yiyeceğimiz yer de yok, nerede yemek yiyeceğiz? Polis ve jandarma gece 12.00’den sonra gidiyor. TIR’ların yanında uykusuz nöbetleşerek bekliyoruz. Gece mültecileri görüp aradığımızda, polis jandarmaya, jandarma da polise yönlendiriyor. Bizimle ilgilenmiyorlar lakin araçtan mülteci çıkınca hatalı biz oluyoruz. Yetkililere sesleniyorum, ne olursun bize sahip çıksınlar. Bu işe bir an evvel deva bulsunlar, biz burada mağduruz. Yani bu biçimde devletimiz de ziyan görüyor, biz de ziyan görüyoruz “diye konuştu.’YA PARA YA MAHPUS CEZASI’Polonya’ya mobilya taşıyan Günay Bal, Bulgaristan tarafına geçtiklerinde araçlarında kaçak göçmen çıkması halinde ya para ya mahpus cezasıyla cezalandırıldıklarını tabir ederek, “Hamzabeyli Hudut Kapısı’nda 3 gündür çıkış yapmak için bekliyorum. Bulgar ya da Türk tarafı bilemiyorum ancak çok ağır çalışıyorlar, burada her türlü zorluklarla karşı karşıyayız. Mültecilerle başımız belada. Bizim mühürlü otomobillerimiz, brandalarımızı keserek araçlarımıza biniyorlar. Bu yol üzerinde hiçbir toplumsal tesisimiz yok. Dolabımızı açıp yemek yiyoruz, yazın bir formda yönetim edebiliyoruz ancak kışın soğuk olduğu için araçtan inemiyoruz, araç içinde yemek yiyerek yönetim etmeye çalışıyoruz. Jandarma buralarda dolanıp devriye atıyor lakin kâfi mi bilemiyorum, mülteciler vakit zaman yeniden TIR’larımızın içine gizlice biniyorlar. Biz denetimlerden geçiyoruz ancak Bulgar tarafında mülteciyle yakalandığımız vakit ya para cezası ya da mahpus cezasıyla bizi cezalandırıyorlar. Firmalar da ‘neden denetim etmiyorsunuz’ diyorlar ve biz sabaha kadar aslında burada sırada bekliyoruz, kimi vakit uyuyor kimi vakit uyuyamıyoruz, sabaha kadar otomobillerin başında nöbetçi olarak bekliyoruz. Toplumsal tesislerin yapılıp, kontrollerin artırılmasını istiyoruz” dedi.’PARK YAPILSIN, UYUYAMIYORUZ’Kayseri’den yüklediği mobilyayı Romanya’ya götürmek için kuyruğa giren TIR şoförü Vedat Çakır ise ihracatın fazla olmasından ötürü kuyruğun uzadığını söyledi. Hamzabeyli Hudut Kapısı’nda muhtaçlıklarını giderebilecekleri tesislerin yapılmasını isteyen Çakır, “Kuyruğa 32 kilometre kadarden girdim ve 23 skent aydın haberlerittir sıranın gelmesini bekliyorum. Bizim ıstırabımız tesislerin olmayışı. Gereksinimlerimizi gidereceğimiz tuvaletlerimiz yok. Yemek yiyeceğimiz yer yok. Biz devlet büyüklerimize sesleniyoruz, park yapılsın, uyuyamıyoruz. Sonra kazalar olduğu söyleniyor, illaki olacak, bu halde çalışma kaideleri çok ağır. Ona nazaran bir tahlil istiyoruz. İhracatın fazla olmasından ötürü kuyruğun arttığı söyleniyor. Döviz kurlarının yüksek olması Avrupa ülkelerin iştahını kabarttı ve daima ülkeden mal çekiyorlar. TIR şoförü de kâfi değil, muhtaçlık arttı fakat olsa ne olur, 3-4 günde bir kapıdan çıkış olmadıktan sonra kaç günde malı götürüp döneceksin? Biz ne kadar süratli geçersek kapılardan işimiz o kadar artar. İhracatta külfet olur. Benim çalıştığım firma şu an nakliye için TIR arıyor, yükünü taşıması için ancak bulamıyor. Herkesin işi çok, ihracat çok oluyor. Nakliye daima dönecek ki ihracat olsun. Burada 30-40 skent aydın haberlerit 2 bin tane otomobil yattığı vakit nasıl ihracat olacak?” diye konuştu.TIR KASASINDA SABAH KAHVALTISI

Polonya’ya ihraç yükü taşıyan ve çıkış için kuyrukta bekleyen İbrahim Erkılıç, tesis bulunmadığı için sabah kahvaltısını, eksi 5 dereceye kadar düşen soğuk havada TIR kasasındaki dolabında yaptığını söyledi. Hamzabeyli Hudut Kapısı’nda 14 skent aydın haberlerittir beklediğini belirten Erkılıç, “Şu anda Polonya’ya gidiyorum. Dün sabah geldim, 14 skent aydın haberlerittir kuyruktayım. 32 kilometre kadarden sıraya girdim. Sabaha kadar uyku yok, soğukta gördüğünüz üzere sırada bekliyoruz. İleride bizim için 5 bin TIR’lık park yapsalar daha uygun olur. Mülteci binecek mi diye bakıyoruz, huzursuz oluyoruz, etraf zati pak değil. Yaz olsa biraz çekilir de kışın hiç çekilmiyor. Erzakımızı yanımıza, yolun uzunluğuna nazaran alıyoruz. Mesela Polonya’ya gideceğim için 15 günlük erzakımı aldım. Bunun yanında yolda da destek yapıyoruz. Mecbur dışarıda, lokantalarda da yiyoruz. İhracat arttı, çok kuyruk var” dedi.