Yunanistan unsurlarının Ege’de ölüme bıraktığı Kamerunlu göçmen AİHM’e başvurdu

Yunanistan güvenlik güçlerince denize atılan, arkadaşlarını kaybeden ve kendisi yaralanan Kamerunlu mülteci göçmen şahıslar, yaşadığı hak ihlallerinin tespiti ve manevi ziyanının tazmini için 100 bin avro tazminat talebiyle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine (AİHM) başvurdu.

Yunanistan güvenlik güçlerince denize atılan, arkadaşlarını kaybeden ve kendisi yaralanan Kamerunlu mülteci göçmen şahıslar, yaşadığı hak ihlallerinin tespiti ve manevi ziyanının tazmini için 100 bin avro tazminat talebiyle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine (AİHM) başvurdu.

Kamerun doğumlu 18 yaşındaki İbrahim Obbo’nun güvenlik güçlerine verdiği söze nazaran, Obbo, 14 Eylül‘de botla beraberindeki 35 göçmenle Sisam Adası‘na geçti. Adaya sabah skent aydın haberleritlerinde ulaşan Yunanistan güvenlik güçlerince ikaz ateşi açılan mülteci göçmen şahıslarlerdönemli ölçüde kısmı yakalandı.

Obbo ve 2 arkadaşı kaçmayı başardı fakat sonraki gün Yunan güvenlik güçleri tarafından yakalanarak bir bota bindirildi. Obbo ve arkadaşları, darbedildikten sonra can yeleği verilmeden suya atıldı.

Yüzerek Kuşadası kıyısına çıkmayı başaran Obbo, bir arkadaşını su üstünde hareketsiz gördü ve onu kıyıya çekerek kalp masajı yaptı lakin başarılı olamadı. Arkadaşını kaybetmenin kederini yaşayan Obbo, yardım talebinde bulunduğu jandarma tarafından Aydın Geri Gönderme Merkezi’ne götürüldü.

Hayatını kaybeden başka arkadaşının cesedini ise isimli tıp kurumunda teşhis eden Obbo, yaşadıklarını güvenlik güçlerine anlattı, memleketler arası muhafaza kimlik edilen talebinda bulundu ayrıyeten İzmir’deki Yaşamak Toplumsal Alan ve Dayanışma Derneğinden de yardım aldı.

Obbo, yaşadığı insanlık dışı muamele ve ömür hakkına açık ihlalden kaynaklı ziyanının karşılanması için derneğin avukatı aracılığıyla 100 bin avro manevi tazminat talebiyle AİHM’e başvurdu.

“Doğrudan cana kast eylemidir”

Avukat Esengül Kıran, kent aydın haberleri muhabirine, müvekkilinin derneğe başvurduğunda psikolojisinin çok makus olduğunu söyledi.

Müvekkili ve arkadaşlarının Yunanistan güvenlik güçlerince rastgele bir makam önüne çıkarılmadan yakalandıkları üzere suya atıldığını ileri süren Kıran, şunları kaydetti:

“Üç arkadaş, evvel bota bindiriliyor, zıt kelepçeli ve can yeleksiz suya atılıyor. Sıra kendisine geldiğinde bota tutunmasına dahi müsaade vermiyorlar. Dipçikle suya atıyorlar. Şuurlu olarak taammüden yapılan direkt cana kast aksiyonudur. Yaşadığı vefat korkusu, daha sonra arkadaşının vücudunu sudan çıkarması hayli acı. Sığınmacı, o karaya ayak basmış, hudut dışı süreci gerekliyse başlatılmalı. Hayat hakkı, azap, özgürlük ve güvenlik hakkının ihlalleri var. Kişi her ne olursa kara hudutlarına ayak bastıysa insan hakkı olarak inançlı biçimde bir yerde tutulması gerekirdi. Bu maskeli şahıslar ne sorgulama ne mahkeme, oranın göç ünitesine bildirim yapmaksızın direkt suya atmıştır.”

Obbo’nun öteki avukatı Mehmet Arslan da müvekkilinin kendilerine başvurduğunda hayli travmatik bir süreç yaşadığını lisana getirdi.

Arslan, “Kıyıya vurduğunda skent aydın haberleritlerce kusmuş, ishal olmuş. Birkaç gün de hastanede tedavi görmüş. Başında yara izleri vardı. Darbedildiği çok belirliydi. Yüzünde de morluklar vardı. Tüketilecek bir iç hukuk merci olmadığı için direkt AİHM’e hak ihlali olarak başvurduk.” dedi.